"INTERRAIL VE AVRUPA MACERAM" | #2 HAZIRLIK AŞAMALARI

Merhaba! İlk yazımda kalan son ve belki de en uzun soruyu bugün yazıyorum.

4-Interrail yapmak için ihtiyacınız olan şeyler neler?

Öncelikle kesin olarak kararınızı vermiş olmanız gerekiyor. 1. şart bu. Yolunuza çıkacak herhangi bir engel yüzünden vazgeçmemeniz gerekiyor, ekstrem durumlar hariç. Çünkü bu iş için hem oldukça fazla zaman, emek ve para harcayacaksınız. 

Daha sonra öncelikle gideceğiniz ülke(ler)in planını ve rotasını yapmanız gerekiyor. Bunu belirledikten ve gideceğiniz ilk ülkeyi seçtikten sonra erkenden yapmanız gereken en önemli şeylerden biri uçak biletinizi almak. Ne kadar erken alırsanız o kadar uygun fiyata bilet bulursunuz. 

  Ve tabiki pasaportunuzun olması gerekiyor. Interrail biletini seyahatinizin süresine göre ve istediğiniz uzunlukta ve çeşitte alabilirsiniz. Eğer yol arkadaşınız olacaksa bu sayıyı çok yüksek tutmamakta fayda var çünkü yolculuğa birlikte başlayıp anlaşamayınca ayrılan gruplar çok fazla. Gezi sebebiyle arkadaş kaybetmeye gerek yok. Çok yakın bir arkadaşınız, kuzeniniz ya da erkek arkadaşınızla bu geziyi yapmanız hem çok eğlenceli, hem de harika bir anı olur sizin için.

Ülke planlamasını ve rotanızı belirledikten sonra geriye kalan en sıkıcı kısım vizenizi almak. Eğer yeşil pasaportunuz varsa Interrail ülkelerinde vizeye ihtiyacınız olmaz. Yine de yurt dışı çıkış harcı yatırmanız gerekir.

Eğer vize alacaksanız sizden şunu istiyorlar. En çok hangi ülkede kalacaksanız o ülkede kalacak yerinizi ve uçak biletinizin fotokopileri gerekiyor. Aslında şöyle düşünebilirsiniz, ilk gireceğiniz ülkeyi en çok kalacağınız ülke olarak göstermeniz gerekiyor mantık olarak. Çünkü vizeniz o ülkeye girmek üzere alınıyor. Daha sonra diğer Interrail ülkelerine bu vize ile giriş yapabiliyorsunuz. Tabiki bunların dışında daha birçok evrak vs isteniyor sizden. Ancak her ülkenin kesin koşulları farklı olabileceğinden ve zaten vize için başvurduğunuzda detaylı bilgi verileceğinden dolayı detaya girmeyeceğim.

Ancak genellikle tüm ülkeler vize verirken bankada hesabından para görmek istiyor. Bunun için banka hesabına yatan paranın en geç vize alma tarihinden bir kaç ay önceden yatmış olması gerek. Yoksa sıkıntı çıkarabilirler size.
Ben İtalya konsolosluğundan vize almıştım, bu sebeple uçak biletimi ve kalacak yerimi de ordan gösterdim. Bunun için ya ilk gittiğiniz ülkede uzun süre kalmalısınız ya da sadece giriş yapmak için sonradan iptal olanağı olan bir yer ayarlamalısınız. İlk tercih sizin için en uygun ve basit olanıdır. Çünkü kağıt üstünde ne yazıyorsa onu yaparsınız ve ayarla-iptal et zahmetine girmezsiniz. Ancak ben başladığım ülkeye geri döneceğim için kalma zamanımı da en sona sakladım. 

Bir çok hostel ayarlama sitesi olmasına rağmen bence en güvenilir olan ve benim tüm rezervasyonlarımı yaptığım Booking.com adresinden Hostel'lere bakabilir, ücretsiz rezervasyon yaptırıp, ücretsiz iptal olanakları ile gideceğiniz ülkeye ulaşmada sorun yaşarsanız son 24 saat içinde iptal edebilirsiniz.
Vizenizi aldıysanız zaten en büyük sorunların 1/3'ini geride bırakmışsınız demektir. Geriye sadece gezi için alışveriş, hazırlık ve gitme süreci kalıyor ancak hazırlık süreciniz çok önemli sizin için.

Çünkü seyahat boyunca sürekli çantanız ile bir yerden bir başka yere taşınacaksınız. Tüm yorgunluklara, uykusuzluğa ve olumsuzluklara hazır olmalısınız. Her zaman beklentinizi düşük tutun ki hoş bir durum olduğunda sizi mutlu edebilsin.

Öncelikle götüreceğiniz çantayı seçmelisiniz, çekmeli valiz mi yoksa sırtta taşınan büyük sırt çantalarından mı alacaksınız? 
Eğer 10 günden fazla kalmayı düşünüyorsanız sırt çantası iyi bir tercih olmayacaktır. Çünkü sadece çok kısıtlı giyecek ve zaruri ihtiyaçlarınızdan oluşan bir çanta hazırlasanız bile muhtemelen 15-16kg'ı bulacaktır. Siz sırtınızda bu kadar fazla kiloyu kaç dk taşıyabilirsiniz öncelikle bunu düşünün?
Çekmeli valizin olumsuzluğu yok mu? elbette var. Bir kere arnavut kaldırımlı sokaklarda giderken ve eğer hava da sıcaksa muhtemelen kollarınız yorulacak, ağrıyacak, çok fazla olmasa da tekerleklerinin kırılma riski var, yine kaldırıp koymanız gereken yerler olacak, mesela tren kuşetinde üst raflara tek başınıza koymakta zorlanabilirsiniz. Ancak tüm bunların yanında yollarda olduğunuz süre boyunca bedenen taşımak ve uzun yürüyüşlerle geçen günlerde sırt/bel ağrısı çekmeyeceksiniz. Sürekli seyahat halinde olduğunuz için çantanın dibindeki eşyalarınıza ulaşmak için sürekli çantayı boşalt topla derdiniz olmayacak.
Yine de kendi kararınızı siz vereceksiniz sonuç olarak. Ancak her iki durumda da çantayı mümkün olan en hafif şekilde hazırlayın. Unutmayın ki yurt dışından da kendinize/sevdiklerinize bir sürü şey alacak ve çantayı bolca dolduracaksınız. 

Kalacağınız gün sayısıyla orantılı giysi götürmeyin!
Gideceğiniz mevsimin şartlarına uygun giysi seçmeye özen gösterin.
Eğer yazın gidiyor olsanız bile Avrupa'nın kuzeyleri günün belli saatini ılıktan soğuğa yakın bir sıcaklıkta geçirir. Mutlaka uzun pantolon, hırka ve ince bir yağmurluğunuz bulunsun. (Bende yoktu ordan biliyorum!)
Ne olursa olsun valizinize ufak bir şemsiye atın. Ne zaman yağmur yağacak bilemezsiniz.

Ben kendi valizimden kısaca bahsedeyim, belki sizlere de fikir verir.
28 günlük yolculuk için:
-1 uzun salaş pantolon, 2-3 kısa ve ince şort (yaz ayı olduğı için, ince olması ile daha az yer kaplıyor)
4-5 tişört, 1 uzun kollu ince hırka (soğukta asla korumuyor!)
hostellerde konaklayacaklar havlu götürmek zorundalar, ben 1 uzun avlu 1 kısa saç havlusu ve 1 minik yüz havlusu aldım yanıma.

-2-3 spor çorap, iç çamaşırları, 
-Temizlenmiş de olsa başka çarşaflarda yatamadığım için 1 ince çarşaf ve 1 yastık kılıfı,
uzun bir şal (çok amaçlı kullanılabilir)

-Şapka,güneş gözlüğü, uzun yürüyüşlerde yanıp kavrulmak istemezsiniz.
-Daha önceden yürüyüş yapıp rahatlığından emin olduğunuz bir yürüyüş ayakkabısı. 1 spor sandalet olursa çok sıcakta ayaklarınıza işkence etmemiş olursunuz, ince oldukları için çantada çok az yer kaplıyorlar. 1 plaj terliği (denize girecekseniz), Mayo/bikini

-Para, pasaport ve kimlikler için boyuna ya da bele takılan minik çantalar en yakın dostunuz sakın almadan gitmeyin!
-Makyaj çantanızı olduğunca basit tutun, zaten makyaj çok zamanınız olmayacak. fondöten/pudra/allık/aydınlatıcı gibi detaylı ürünler taşımayın. Renkli nemlendirici ya da BB krem işinizi görecektir. Maskara ve rujunuz ile güne hazırsınız. (Gerçi ben dayanamayıp Amsterdam'dan far paleti almıştım :D)

-Minik seyahat şişelerinde şampuan/saç kremi/duş jeliniz olsun. Ben kremim bitince Pariste fransız görevliye hair conditioner'ı anlatamamıştım :/
-Güneş kremi mutlaka bulunmalı!!! Yoksa fırında unutulmuş gibi olursunuz.
Vücut/yüz nemlendiriniz olsun. İkisi için kullanılan ürünler oldukça pratik olur. 

-Kamera ya da fotoğraf makinesi götürecekseniz çantasının olması rahatlık olur. Şarj aletleri, tarak, tırnak makası, diş fırçası, macun, çok küçük bir makas (yolculukta neler olur bilemezsiniz)
-Eğer gece dışarı çıkacaksanız omuz askıları çıkan minik bir çanta hem kullanışlı hem de şık olacaktır. Gündüz gezerken, gece clutch şeklinde çok işinize yarar ve yerden kazanırsınız.

-Ben bir de tek kişilik su kaynatma makinesi almıştım yanıma. Kulpu katlanan cinsten. Yemek aramaya çıkamayacak kadar yorgun olduğunuzda ya da trende priz bulduğunuzda su kaynatıp çorba/çay/kahve yapmak için harika bir şey. İlk birkaç gün idare edecek plastik bardak ve kaşık çatal (sonra oralarda marketlerden alırsınız)

-Ben valizimin dışında bir de sırt çantası aldım. Bunun içine tüm elektronik eşyamı, not defterimi, su ısıtıcımı, makyaj fırçalarımı, 1 paket haribo^^ ve uçakta yanımda olmasında sakınca olmayan birkaç ıvır zıvır daha aldım.

Bu kadar detaya girmeyecektim aslında ancak durum ve koşulların ciddiyetini anlamanız için yazdım :D yani önemsiz görünen en ufak bir aygıt bile orada çok işinize yarayabilir. Zaten muhtemelen unuttuğum şeyler de vardır (iyiki unutmuşum yoksa daha da uzardı bu liste).

-Eğer arkadaş/akraba yanında kalma gibi bir durum varsa mutlaka bunları değerlendirin. Ancak sırf onların yanında kalabilmek adına şehir merkezinden çok uzaklara da gitmeyin. Unutmayın bu şehirde sınırlı süreniz var ve en iyi şekilde değerlendirmeniz gerekiyor. Buradan şunu söylediğimi çıkarmayın sakın. Sadece müze/sergi gez katedral/kiliselere gidin demiyorum. Elbette gideceksiniz ancak arada parklara uzanın, sokaklara dalın, bulvarlarda kaybolun, bilmediğiniz bir yöne gidin. İşte bu gezinin özgürlüğünü o zaman anlayacaksınız. Ancak sadece uzakta bir kasabaya gitmek o şehirdeki kısa sürenizde şehrin kalbinden mahrum kalmanıza neden olabilir. Bu ayrımı iyi yapın.

-Hostel rezervasyonu yapacaksanız gideceğiniz günden 1 gün önce rezervasyonu yaptırıp yola öyle çıkın. Yoksa gittiğiniz şehirde yorgun şekilde kalacak yer ayarlamak çok zor olur, yorgun olduğunuz için yüksek bir fiyata istemediğiniz bir yerde kalmak zorunda olabilirsiniz.

Örnek: 4 gün Berlin'de kaldınız, ertesi gün Amsterdam'a geçeceksiniz, 3.geceden rezervasyonu ayarlayın. Oturup siteden istediğiniz özellikte bir yer bulacağınıza eminim. Bazen uygun fiyatlı hosteller yoğun dönemlerde dolu olabiliyor bu gibi durumda 2 yıldızlı otellerde de kalmak durumunda olabilirsiniz aklınızda bulunsun. Bu gibi yerleri hostel mantığında yapıyorlar ancak sabah kahvaltısı içinde oluyor ve gerçekten otel olduğu için başka imkanlarından da yararlanabiliyorsunuz.

Bir de hostellerden kısaca bahsedeyim (herşeye kısa derken 85 sayfa yazdım)
Hosteller odalarda kız ve erkeklerin birlikte uyudukları, ortak mutfağı ve banyosu olan, çoğunda wifii özelliği olan konaklama mekanları. Şöyle ki odalarda genellikle ranzalar bulunur, siz de rezevasyonunuza göre boş olan bir yatağa yerleşirsiniz, yani altta ya da üstte olmak oda boş değilse (genellikle olmuyor) sizin elinizde olmayan bir durum ancak bunu sorun etmeyin. Daha neler var :))

Bazı hosteller kız ve erkekleri ayrı odalara almış olabiliyor. Bu durumda siz hemcinslerinizle kalmış olursunuz. Ancak birlikte gittiğiniz kişi erkekse bu durumda odalarınız ayrılır. Eğer böyle bir şart rezervasyon sırasında belirtilmemişse yer ayırtırken not kısmına aynı odada kalmak istiyoruz yazabilirsiniz. Eğer yanınızda telefon götürmezseniz ya da sadece birinizde varsa ayrılma durumunda alarm olmayacağından dolayı uyanma sıkıntısı yaşayabilirsiniz.
Mutfağı olan hosteller çok işinize yarar. Marketten malzeme alarak kendinize kahvaltı/yemek hazırlayıp yiyebilir, aynı zamanda sosyalleşirsiniz.

Odanızdakilerle iletişim kurmaktan çekinmeyin. Unutmayın orada herkes birbiriyle eşit durumda. Yeni insanlar tanımak çok iyi gelecek!

Şu anda aklıma gelenler bu kadar, merak ettiğiniz şeyler olursa yorum bırakmayı unutmayın!

Yorumlar

  1. Yaa çok fena gaza geldimm (: Gidecek birini bulsam ne iyi olur ama... Lütfen devam et ve hatta oradaki fotoğraflarından da paylaş. Deneyimlerin falan en azından gözüm doyar (:

    YanıtlaSil
  2. Diğer yazılarda zaten oralardan fotoğraflar gelecek tatlım :) umarım sen de bir gün gidersin, birlike gidecek birini bulmasan bile tek gidebilir ve çok eğlenirsin, bu işi tek yapan insan sayısı da oldukça fazla :*

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar