CİLT BAKIMI RUTİNLERİM | GÜNDÜZ & GECE
Ekim ayının son gününden herkese merhaba!
Uzun zamandır ertelediğim cilt bakımı rutinlerimi tek bir yazıda paylaşacağım bugün. Tek tek yazayım dersem eminim ki istemsizce de olsa erteleme ihtimalim var. Hazır fotoğrafları çekmişken bir seferde dolu dolu bir yazı olsun istedim.
En son ne zaman rutin yazısı paylaştığımı unutmuşum ama blog arşivinden aratırsanız önceki yıllarda paylaşımlarım vardı bu konuda. Gelgelelim o zamandan bu zamana oldukça değişti kullandığım ürünler ve tabii ki zevklerim, cildimin istekleri.
Hali hazırda yaz dönemi ürünlerinden kışın kullandığım yoğun nemlendiriciye yeni yeni geçtim diyebilirim. Ancak geçen kış kullandığım asitli serumlara henüz başlamadım çünkü yaşadığım şehirde gündüzler hala yoğun şekilde güneşli oluyor ve her ne kadar güneş kremi sürmeden çıkmasam da asitlerin kullanımını biraz daha erteleyeceğim sanırım. İlerleyen dönemde onlarla ilgili bir yazı da yazmak isterim. Aynı şekilde yağ bazlı serumlar için de havaların biraz daha soğumasını bekleyeceğim gibi, cilt tipim sebebiyle sivilce problemi yaşamayı pek istemiyorum.
O zaman sabah rutinimle başlayalım..
Sabahları yüzümü bir Kore markası olan Innisfree Morning Cleanser ile temizliyorum, bu temizleyiciden ileride bir yazıda detaylı olarak bahsedeceğim ancak şimdilik çok memnun olduğum ipucunu bırakayım.
Ben ilk önce göz çevresi kremini sürenlerdenim. Bunun için şuanda Hollanda markası olan Etos Sensitive Eyes göz kremini kullanıyorum. Bu kreme Mayıs ayı başında başlamıştım ve yaz aylarında verdiği nem oldukça yeterliydi ancak kış için yeni bir krem aldım, bittiğinde ona geçeceğim.
Ardından sabah rutinimi yukarıda bahsettiğim sebeplerle henüz çok komplike hale getirmediğim için güneş kremim ve nemlendiricimi karıştırıp yüzüme uyguluyorum. Her birinden bir bezelye büyüklüğünde almak yeterli oluyor.
Sebamed kremi geçen kış da kavanozda olan versiyonunu kullanıp bitirdiğim ve memnun kaldığım için bu kış için de yine onu seçtim.
Güneş kremi olarak da La Roche Posay'den sonra ilk kez başka marka denemeye cesaret ederek Babe markasına geçiş yaptım ve oldukça da memnun kaldım. Almadan önce Instagram'da kullananların yorumlarını sormuştum ve kullanan neredeyse herkes oldukça memnun kaldığını ve devamlı olarak satın aldıklarını söyleyince ben de kendisine şans verdim.
Sabah rutinim bu kadar az ve kısa adımdan oluşuyor son zamanlarda.
Gelelim akşam rutinime..
Makyaj temizleme adımı için yıllardır misel sulara yüzde yüz güvenemedim. Gerek pamukla göz makyajını silmek gözleri çok çekiştirdiği için gerekse cildimi gerip kurutması sebebiyle sonradan jel temizleyiciyle iki kez cildimi temizlememe rağmen temizlenmiş hissetmediğim için artık ben de yağlı temizleyicilere geçiş yapmak istedim.
Bunun için Yves Rocher markasının papatyalı makyaj çıkarma yağını aldım. Yaklaşık bir aydır kullanıyorum ve ben performansını çok beğendim. Cilt makyajı olarak uzun zamandır fondöten kullanmasam da kapatıcının dahi tam olarak temizlenmemesi hissinden hiç hoşlanmıyorum. Ancak 1 pompada göz makyajımı ve kapatıcıyı, kaş boyasını ve eğer bronzer sürdüysem bronzer'ı sorunsuz çıkarıyor. Bazen ağır göz makyajı yapmışsam 1,5 pompa alıyorum.
Ardından yine jel temizleyici kullanıyorum ancak öncesinde yağlı temizleyici kullandığım için jel temizleyiciden daha az almam yeterli oluyor. Şuan kullandığım temizleyiciyi Ukrayna seyahatimde almıştım. Bu şişeye geçmeden önce yine aynı markanın farklı bi temizleyiciyi kullandım. İlk şişe yazın kullandığım için normal ciltlere uygun olandı, bu da kuru ve hassas ciltler için olan versiyonu. İkisinden de çok memnun kaldım. İçerik olarak çiçek özlü bi marka olması sebebiyle cildimi gerip kurutmadılar ve eğer yine gidersem yine alacağım ürünlerden oldular.
Daha sonra yine göz kremimi ve sebamed nemlendiricimi kullanıyorum ve akşam rutinim şimdilik bu ürünlerle son buluyor.
Kullandığım ürünlerle ilgili detaylı yazı paylaşmamı isterseniz yorumlarda belirtmeyi unutmayın. Mutlu günler!
Yorumlar
Yorum Gönder